|
| seinem Herzen einen Stoß geben {allg} | iyilik yapmak için kendini zorlamak {allg} |
|
| seinem Wunsche entsprechend {allg} | arzusuna göre {allg} |
|
| seinem Wunsche entsprechend {allg} | isteğine göre {allg} |
|
|
| aus seinem Herzen keine Mördergrube machen {allg} | fikrini açıkça söylemek {allg} |
|
| er ist seinem Vater wie aus dem Gesicht geschnitten {allg} | babasının burnundan düşmüş {allg} |
|
| ganz in seinem Element sein {allg} | kendini iyi ve garantili hissetmek {allg} |
|
| In seinem Umfeld durch seine Ehrenhaftigkeit bekannt sein {allg} | çevresinde namusuyla tanınmak {allg} |
|
| mit seinem Erfolg machte er viel her {allg} | başarısıyla çok sükse yaptı {allg} |
|
| mit seinem Latein am Ende sein {allg} | aklına yapacak başka bir şey gelmemek {allg} |
|
| mit seinem Latein am Ende sein {allg} | bildikleri bu kadar {allg} |
|
| nach seinem eigenen Kopf handeln {v}
[Redw.] | bildiğini okumak {fi} |
|
| seinem Herzen einen Stoß geben {allg} | iyilik yapmak için kendini zorlamak {allg} |
|
| seinem Wunsche entsprechend {allg} | isteğine göre {allg} |
|
| seinem Wunsche entsprechend {allg} | arzusuna göre {allg} |
|
| von seinem Amt zurücktreten {allg} | görevinden istifa etmek {allg} |
|
| von seinem Amt zurücktreten {allg} | görevinden çekilmek {allg} |
|
